aceleci bacı

Friday, May 05, 2006

Aceleci bacı,
Az evvel sana helva kavururken daha açık ve sesli olarak niyetlerimi bildirmek istemekteydim ama işte annem, teyzem falan na mümkün oldu.
Iyi bir iş istiyorum artık beni yeniden hayata bağlayacak bir iş, iş arkadaşları falan olsun etrafımda, para kazanmaya başlayayım tekrar.
Sevgili de istiyorum, beni sevecek bir adam olsun hayatımda, seks hayatım olsun düzenlilik arz eden, onun evi olsun yanına kıvrılıp uyuyayım birlikte sinemaya falan gidelim bir vakit sonra arkadaşlarımla tanıştırayım yüzümde güller açtırsın, ara sıra saçma nedenlerle kavga edelim yanımda olsun diğer insanlara ihtiyaç duymayayım artık.
Kendimi yalnız hissetmeyeyim. Elele tutuşup sokaklarda gezelim adalara gidelim bisiklete binelim yanyana, tatile çıkalım mesela uzak ülkelere gidecek cesareti verelim birbirimize.
Bana ara sıra çiçek göndersin, iş yerime göndersin mesela.

Böyle isteklerim var senden işte öncelikle, eve yeni insanlar geliyor, gelin abla gelinceye kadar yazmaya devam edeceğim.

Inanıyorum ki sevgilim olursa, istediğim gibi bir işim olursa, para da kazanabilirsem hayatımın iperini tekrar elime alabilirim, o zaman mutlu hissedeceğim kendimi, ara sıra mutsuz olmak da rahatsızlık vermeyecek hayatın tuzu biberi diyebileceğim ama bu içinde olduğum durum kesif mutsuzluk, geçmeyen husursuzluk duygusundan sıyrılmak istiyorum artık
Bütün bunları senin sırtına bindirmek de insafsızca olabilir tabii ki ama öyle işte.

Çok şey değil inan ki istediklerim kendi evimi istiyorum kendi hayatımı, sevgilim olacak o adamı ve bana işe yarar olduğumu hissettirecek işimi

Sağol gerçekten çok sağol



şimdi senin için içeride apartmanın kadınları yasin okuyorlar önce uzun uzun tövbe edildi, sela verilmeye de başlandı sela ile aynı zamanlama da okunması gerekiyormuş dualarında, içeriden gelen sesleri bir ninni gibi dinliyorum, orada otururken de bir film gibi izleyebiliyordum sadece. Baş örtülü kadınlar, muhammedin adı geçerken ellerini kalplerine bastırıyorlar, bu ülkeye ait çok içinden bir görüntü gibi, ben hala inanmıyorum aceleci bacı senden bunca şey isterken bile, bu arapça kelimlere anlamadığım arapça dünyaya inanamıyorum. Bir gücün varlığına inanmak hayatımı kolaylaştıracak gibi geliyor, ondan isteyebilmek bütün kalbimle isteyebilmek, şimdi seni dünyanın enerjisini harekete geçirecek biri gibi görüyorum, mucizevi görüyorum, yapabilirsin gibi geliyor, kısmete, kadere çok inanıyorum belki diyeceksin ki,sen kendinle çelişiyorsun edacık, kadere inanıp dini reddedemezsin, belki haklısın ama bu büyük gücün benim kaderime etkisi olsun artık diliyorum bana yeni bir kader yazsın, parlak ve mucizevi bir kader içinde benim mutlu olduğum bir kader, daha güçlü daha istediklerine kavuşmuş bir kader.
Kendini şanslı hisseden biri yıllar geçtikten sonra hepsi ne harika günlerdi diyebileceğim bir geçmişimin olacağı bir kader,
Onlar dua ediyorlarken ben de kendi dilimle sana olan saygımı gösteriyorum bu benim yolum yazmak, yazarken dinliyorum da, senin için sadece çok görsel bir şey daha yaptım baş örtüsü taktım. Haklısın aslında bu başörtüsü gibi ayrıntıları da gereksiz buluyorum.
Dine inanmak içeride ki kadınları mutlu kılıyor umutlarını ayakta tutuyor az şey değil aksine çok ama çok şey, zaten bu olmalı dinin gücü, umut aşılamak hayatta kalma gücü aşılamak.
Anneme gidip bakayım yardıma ihtiyacı var mıymış
Yok gözüküyor,
Gelin abla gelmedi neden kızdım kendisine bilmiyorum ama koskoca kadının onları görmek istemiyorum diye böyle kırıcı ve çocukca davanmasını anlayamıyorum belki de doğrusunu yapıyor diğerlerinin kendisini görmek isteyecekleri gibi değil, sadece kendi istediği insan oluyor
Kendimiz olmak ne kadar zor değil mi, hep başkalarının izini sürüyoruz, onlardan topladığımız özlemlerin insanı oluyoruz
Ben mesela zeynepten çok hoşlanmasam da ve aslında mutsuz bir tip olduğunu bilsem de başarısını kıskanıyorum mesleki olarak onun olduğu noktada olmak istiyorum, efelerin evinde gördüğüm sevimli etekli halini kıskanıyorum , ecenin sosyalliğine hep laf etsem de onun kadar sosyal olmak istediğimi biliyorum herkes beni sevsin istiyorum, o kadar iyi ingilizce konuşabiliyor olmak o kadar farklı adamlar tarafından seviliyor olmak hiç sevgilisiz kalmamak istiyorum.

Berna gibi bir adada yaşamayı kıskanmıyorum, hayır çevreme bakınca ecenin bir kısmı ve o sevimsiz zeynepin bir kısmını istediğimi görüyorum, barış gibi dünyayı gezmeyi de çok isterdim ama ona karşı kıskançlıkla boğulmuş bir istek değil daha temiz daha ziyade isteksel bir durum
Evlenmiş arkadaşlarımı, hayat kurmuşları, çocukları olanları da kıskanmıyorum
Sevgilisi olanları onunla mutlu olanları ve iyi bir işe sahip olanları kıskanıyorum şahane ingilizce konuşanları, araba kullanabilenleri
Bunları ilk kez birine itiraf ediyorum aceleci bacı, kendime bile ilk defa itiraf ediyorum.
Ben de kıskancım işte, başarmak
Yakın arkadaş zincirleri olanları da kıskanıyorum sanırım bütün arakdaşlarım kopup gittikleri için ama bu durumun tedavisinin sevgili olduğunu biliyorum, beni seven bir adam.
Bardakları falan çıkarmaya gitmem gerek
Görüşmek üzere

1 Comments:

Blogger BATU NAL said...

hoş yazı olmuş.pekala gazeteciliği de düşünebilirsin bence.

1:58 AM  

Post a Comment

<< Home